12 Aralık 2012 Çarşamba

TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE EKONOMİ

TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE EKONOMİ

 İlk Müslüman Türk devletlerinde sosyal devlet anlayışı gereği bir tarftan halkın refahı ve zenginliğini yönelik iktisadi anlayış devam ederken diğer tarftan İslam dininin etkisiyle yeni anlayışlar ekonomide hakim olmaya başlamıştır.Bunlar,
İsraftan kaçınma,devletin üretimden çok denetimle ilgilenmesi,servet ve mülkiyetin yaygınlaştırılması ile adil gelir dağılımının sağlanması şeklinde özetlenebilir.
Asya!da kurulan karahanlılardan Mısır’da kurulan Tolunoğullarına kadar bütün Türk İslam devletleri ilk türk devletlerinde olduğu gibi tarım ve hayvancılıkla beraber ticaretede büyük önem vermiş ,özellikle İPEK YOLUNU güvence altına almak ve ticaret yollarını muhafızlar sayesinde güvence altında tutmayı amaç edinmişlerdir.

NOT:11. ve 13.yy’da bütün Türk devletleri ORTA ASYA ,DOĞU AVRUPA ,UZAK DOĞU,HİNDİSTAN VE AKDENİZ limanları arasındaki ticari faaliyetlerden pay almaya çalışmış ve bunda çok başarılı olmuşlardır.

Selçuklular ayrıca şehirlerin imarına önem vererek yeni fethedilen bölgelerde vergi inidrimine gitmişlerdir.Böylece savaşta harab olan şehirler kısa zamanda eski canlılığına kavuşmuştur.
        Melikşah döneminde elde edilen gelirler  ülkenin her yerinde yaptırılan cami,medrese ,kütüphane,türbe,saray,köprü,kale ve su tesislerine harcanmıştır.
Mısır’da kurulan Türk devletleri ise BAHARAT YOLUNUN akdenize açılan limanlarını kontrolleri altında tutmayı ve bu yoldan gelecek gelir ile ilgili politikalar geliştirmeyiihmal etmemişlerdir.
Bu maçla başta Venedik olmak üzere Avrupa ülkeleri ile ilişkiler geliştirmişlerdir.

TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE İKTİSADİ KURUMLAR
İKTA SİSTEMİ
İktisadi hayatın en önemli kurumlarından biridir.İlk kez Hz.Ömer devrinde uygulanır.Fethedilen bölge halklarının vergileri askeri zümreye ödemesi esasına dayanır.
Emevi ve Abbasilerde uygulanan bu sistem daha sonra Selçuklulardada uygulanmıştır.
Maaşlardan fazla olan gelirler ise senelik bir vergi olarak devlet hazinesine geçiyordu.
İktalar özel mülk olmadığından bunların hibe vakıf ve satışına müsaade edilmezdi.Bununla  beraber toprak babadan oğla geçmekteydi.Bu durum küçük iktalar için geçerliydi.Büyük iktalarda feodal yapının oluşmasını engellemek için babadan oğla geçişe izizn verilmezdi.
İktanın sahibi olan askeri zümre halktan devletin belirlediği miktar dışında bir oran taleb edemezdi.
Zamanla miri(devlete ait olan) toprakların vakıf veya nüfuzlu kimselerce geniş malikaneler haline getirilmesi,Moğol istilası,sultanların taraftar kazanmakiçin toprakları özel mülkiyet olarak dağıtması sistemin zayıflamasına neden olmuştur.
Tüm bunlara rağmen ikta sistemi beylikler dönemindede devam etmiş ve Osmanlı zamanında geliştirilerek devralınmıştır.(tımar sistemi).Bu sistem ayrıca Musul atabeyleri ile Mısır’A geçmiş,Eyyubi ve Memluk devletlerincede uygulanmış ve Hindistana kadar yayılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder